Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu‘nun 27 Ocak’ta Yeşilköy’de ortağı olduğu balık restoranında uğradığı silahlı hücum sonucu hayatını kaybetmesine ait davanın birinci duruşması Bakırköy 12’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya 10’u tutuklu 20 sanık katıldı. Ece Erken ve Mahmutyazıcıoğlu’nun ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu da duruşmada hazır bulundu.
‘Ben yere yanlışsız ateş ettim’
Şafak Mahmutyazcıoğlu’na ateş eden tutuklu sanık Kadir Yasak savunmasında, öldürmek kastıyla ateş etmediğini ileri sürdü. Yasak şunları söyledi, “Bizim ortamızda yaşananların iddianamede geçen daire satışı ile ilgisi yoktur. Şafak Mahmutyazcıoğlu, bana ve aileme küfürler ediyordu. Görüştüğümüzde benimle ‘Bundan sonra Suphi’den kim para isterse, onun anasını sinkaf ederim’ formunda konuştu. Bu görüşme sonrasında da Şafak Mahmutyazıcıoğlu benim gerimden küfürler ediyormuş. Olay günü balıkçılar çarşısının önünde Şafak’ı gördüm. Serkan ve Seccad alışveriş yapacaklardı ancak, ben ‘Şafakla bir görüşeyim’ dedim. Daha sonra onlar da geldi. Görüşmek istememin gayesi bana küfür edip etmediğini sormaktı. Kendisine sorduğumda ‘Ben söylemediysem de sana karşı söyledim derim’ dedi. Kendisi alkollü üzereydi. Daha sonra Şafak bana “Kadir sen benim yerime gelip hesap mı soruyorsun. Buradan gidin’ dedi ve küfretti. Üstüme gerçek yürüdü. O an bir karışıklık oldu. Ben yere yanlışsız ateş ettim, Şafak yere düştü. Sonra sol tarafımdan birisi ‘Yapma abi’ diye bağırdı. Ben bir el daha yere gerçek ateş ettim. Biri bana ateş edebilir mi diye sağımı solumu denetim ediyordum. Daha sonra olay yerinden ayrıldık. Şafak’ı öldürmek istesem direkt gidip başına ateş ederdim. İsteseydim yere değil, üstüne ateş ederdim. Bana seni öldürteceğim de demişti. Bizim fikrimizde olmayan beşerler, bizi tehdit etikleri için ben silah taşıyordum. Ruhsatlı silaha başvurdum reddedilince ruhsatsız silah temin ettim, bu silah 4,5 yıldır bende” dedi.
Sanık Kadir Yasak’ın sözü sırasında Ece Erken kötüleşerek yere düştü. Kısa müddet sonra kendisine gelen Erken, gözyaşları içinde duruşma salonundan dışarı çıkartıldı.
‘Pişmanım’
Savunmasına devam eden Kadir Yasak, “Şafak Mahmutyazıcıoğlu, bana küfrettiği için bu olaylar oldu. Ruhsatsız silahım benim her vakit üzerimdedir. Ben ‘Bir daha benim ardımdan konuşma’ diye yere ateş ettim. Olay anında onun vurulduğunu bile anlamadım. Benim hızıma karşı küfürler etti. Bu türlü olmasını istemezdim, pişmanım” dedi.
‘Sosyal medya bu olayı abarttı’
Olay esnasında Kadir Yasak’ın yanında olan tutukluk sanık Seccad Yeşil ise savunmasında, “Bizim Şafak Mahmutyazıcıoğlu ile birinci görüşmemizde kendisi muhafazalarıyla, mafya üzere ellerinde silahlarla geldiler. Sonra Şafak küfürler ederek ‘Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz ?’ filan dedi. En sonunda masada uzlaşmaya varıldı. Olay günü de Kadir, Şafak ağabeye ‘Sen bana küfrettin mi ?’ diye sordu. Şafak ağabey de Kadir’in eline vurarak ‘Sen ettim say’ deyip küfretti. Daha sonra Kadir de yere hakikat bir el ateş etti. Ben ‘dur, yapma’ diye engellemeye çalıştım. Kadir’in ağabeyi Ali de ‘Yapma’ diyerek Şafak ağabeyi çekti. Murat Bilmez’i de şuurlu olarak vurmadı. Toplumsal medya bu olayı abarttı. Ben cinayeti engelleyemeyince korktum kaçtım” dedi.
‘Ortada cinayet filan yok biri ezkaza öldü’
Olay esnasında herkesin endişeden masaların altlarına saklandığını, orada bulunanların Mahmutyazıcıoğlu’na müdahale edebileceğini söyleyen sanık Yeşil, “Belki oradan biri masa örtüsünü alıp maktulün bacağını sarıp kan kaybını durdursaydı adam ölmeyecekti. Ali de orada Şafak ağabeyi kaçırmaya çalıştı. Ali de gerekeni yaptı yani. Ortada cinayet filan da yok biri ezkaza öldü” dedi.
Sanığa soru soran Celal Mahmutyazıcıoğlu, “Sanık ‘orada biri keşke masa beziyle müdahale etseydi’ dedi. Neden kendisi müdahale etmedi? Neden ambulansı aramadı?” dedi. Sanık Yeşil, “Ben korkup kaçtım lakin, adamın arkadaşları da yapmamış. Olay ile ilgili de Kadir’in beyninin içerisine giremem. Bilseydim oraya hiç gitmezdim” dedi.
‘Şafak vurulduktan sonra bana hala küfür etmeye devam ediyordu’
Maktul Mahmutyazıcıoğlu’na ateş eden Kadir Yasak’ın ağabeyi tutuklu sanık Ali Yasak savunmasında, “Olay esnasında Şafak bir anda iki eliyle kardeşimin üstüne gerçek saldırmaya çalıştı. Ben de olayın büyümemesi için Şafak’ı tuttum. Bu sefer kendisini çektiğim esnada silah sesi duydum. Ben sesi duyunca şok oldum. Üstüne bir silah sesi daha duydum. Şafak’ı oradan koltuk altlarından tutarak uzaklaştırmaya çalıştım. Tahminen kucağıma alıp oradan götürseydim bugün burada olmazdık. Şafak’ı kapının önüne gerçek sürüklemeye çalıştım. Hastaneye götürülmesi için valeye taksi çağırmasını, hastaneye götürülmesini söyleyecektim. Bu sırada Şafak bana hala küfür etmeye devam ediyordu” dedi.
‘Hunharca, öldürme kastıyla geldiğinizi düşünüyoruz’
Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu, kelam alarak sanık Ali Yasak’a “Olaya intikal ederken kardeşinizin üzerinde silah olduğunu biliyor muydunuz? diye sordu. Sanık Ali Yasak ise üzerinde silah olduğundan haberinin olmadığını söyledi. Mahmutyazıcıoğlu, olay yerine geldiğinde neden kardeşi Kadir Yasak’ı yerden çıkarmadığını sorması üzerine Ali Yasak, “Ben yere geldiğimde olaylar bir anda oldu. Olayı yatıştırmaya yönelik harekette bulundum” dedi.
Celal Mahmutyazıcıoğlu, “Biz kameraya kayıtlarını izlediğimizde sizin oraya hunharca, öldürme kastıyla geldiğinizi düşünüyoruz. Sen bizim ardımızdan küfür ettin, biz de gelip senin yerinde sana bunu yaparız. Herkes görsün gibisinden bir ileti olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Tutuklu sanık Serkan Dakman, olay anında Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ayağa kalktığını ve Kadir Yasak’a yanlışsız elini uzattığını gördüğünü söyledi. Dakman, “Silah sesi duydum. Yan tarafımdan bir kişi ‘Ne oluyor’ diye bağırdı. O kişi Şafak Bey’in şoförüymüş. Sonra Kadir o tarafa da bir el ateş etti” diye konuştu.
Mahkeme heyeti duruşmanın yarın sabah devam etmesine karar vererek, orta verdi.
İddianameden
Cinayet soruşturmasıyla ilgili 16 Mayıs’ta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar Ali Yasak ve Abdulkadir Kara hakkında 4 başka hatadan ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 3 yıl 9’ar aydan 12 yıl 6’şar aya kadar mahpus cezası istendi. Sanıklar, Kadir Yasak, Seccad Yeşil, Serkan Dakman, Fatih Okan Kodak, Burak Otçuoğlu ve Uğurcan Bilge hakkında ise 3 farklı suçdan ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 3 yıl 9’ar aydan 10 yıl 6’şar aya kadar mahpus cezası ile cezalandırılmaları talep edildi. Sanıklar Gökhan Karakan ve Kerem Öztürk hakkında 3 başka kabahatten ağırlaştırılmış müebbet mahpus ile toplam 3 yıl 9’ar aydan 10 yıl 6’şar aya kadar mahpusla cezalandırılmaları istendi. Öbür 9 sanık için de ‘Suçluyu kayırma’ cürmünden değişen oranlarında mahpus cezası istendi.
İddianamede olay şöyle aktarıldı:
“Bakırköy’de Ahmet Yosunlu ismine kayıtlı olan bir daire, satışı için emlakçılık yapan sanık Kerem Öztürk’e devredildi. Öztürk bu daireyi satmak için müşteri ararken, apartmanın en üst katında oturan müşteki Suphi Malgaz ile daireye müşteri bulunması konusunda anlaştı. Suphi Malgaz, Kerem Öztürk’e 1 milyon 450 bin TL karşılığı daireyi alacak bir arkadaşı olduğunu söyledi. Daireyi Malgaz, 1 milyon 650 bin TL’ye satarak, alıcıdan 170 bin TL kurul almış oldu. Sanıklar Kerem Öztürk ile Gökhan Karakan bu durumu öğrendikten sonra Malgaz’a bu ölçüsü kendilerine ödemesi gerektiğini söyledi. Taraflar bir mutabakata varamayınca sanık Gökhan Karakan, Malgaz’ı öldürtmekle tehdit etti. Gökhan Karakan, sanık Seccad Yeşil’e ulaşarak kelam konusu parayı tahsil etmesini istedi. Seccad Yeşil, arkadaşı olan sanık Kadir Yasak’a durumu anlattı. Yasak, Suphi Malgaz ile bir buluşma teklif etti. Bakırköy’de bir restoranda gerçekleşen görüşmede, Şafak Mahmutyazıcıoğlu Suphi Malgaz’ın yanında geldi. Mahmutyazıcıoğlu’nun Malgaz’a takviye olması nedeniyle, Kadir Yasak ve Seccad Yeşil kelam konusu parayı alamadı. Sanıklar Kadir Yasak ve Seccad Yeşil bu nedenle maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu maksat alarak, 27 Ocak’ta cinayeti işledi.”
