Cumhuriyet gazetesi muharriri Barış Pehlivan bugün köşesinde ‘Kaftancıoğlu kararı iktidarın kâbusu olabilir’ başlıklı bir yazı Kıbrıs Escort kaleme aldı
Yazısında CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu hakkında 9 yıl mahpus cezası veren mahkeme kararı 1 yıldır Yargıtay’ın önünde olduğunu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kaftancıoğlu hakkında 5 farklı Lefkoşa Escort münasebetle verilen mahpus cezasının ‘silahlı terör örgütü propagandası yapma’ cürmünden bozulmasını 4 cürümden verilen mahpus cezasının ise onanarak 8 yıl 2 ay 20 gün mahpus ile cezalandırılmasını istediğini anımsatan Pehlivan Girne Escort davaya ait Yargıtay kulislerinde konuşulanları yazdı
Pehlivan Yargıtay Başsavcılığı nın isteğinin olması durumunda Kaftancıoğlu’nun 13 aydan fazla cezaevinde kalacağına belirterek Seçime giden Türkiye de kimse ‘Kaftancıoğlu katiyen tutuklanmaz’ diyemiyor yazısından Magosa Escort sonra çeşitli yansılar ve duyumlar aldığını aktardı
Davayla ilgili kelam konusu yargı etraflarının Eğer bugün buradan mahpus kararı çıkarsa yarın sanık sandalyesine oturtulacak çok kişi olur dediğine dikkat çeken Pehlivan’ın yazısını ilgili kısmı şöyle
Dava evrakına baktığınızda Kaftancıoğlu nun cezaevine atılmak istenmesinde ‘delil’ ne 2012 2017 yılları ortasında Twitter da attığı iletiler İşte ‘suç’ 10 yıl evvelki toplumsal medya iletilerinde bulununca Yargıtay da farklı görüşler çarpışıyormuş
Evrakın cezayla sonuçlandırılmasını arzulayanlar olduğu kadar uyutulmasını ve hatta bozulmasını savunanlar da varmış Zira şayet 10 yıl evvelki bildirilerden mahpus kararı verilirse bunun mümkün sonuçlarından kaygı ediliyormuş
Hayır yalnızca ‘Kaftancıoğlu nun mağdur edilmesi CHP ye yarar’ görüşünden bahsetmiyorum
Daha geleceğe bakan bir senaryo da dillendiriliyormuş
Yargıtay içinde ‘Bir siyasetçi olan Kaftancıoğlu na ceza verirsek emsal karar olur Bu da yarın iktidar temsilcilerinin de eski toplumsal medya paylaşımlarından ötürü yargılanabilmesinin yolunu açar’ diye düşünenler varmış
Bakalım yüksek mahkemede hangi görüş tartısını koyacak
Barış Pehlivan’ın yazısının tamamını okumak için
