UYGUN Parti Genel Lideri Meral Akşener partisinin küme toplantısında gündemi kıymetlendirdi
Sığınmacılara dair tartışmalara ait Büyükçekmece escort konuşan Akşener parti olarak hazırladıkları rapordan bilgiler paylaştı Akşener Mesela çok enteresan bir sonuç paylaşayım Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de kalması halinde 2053 yılında Türkiye’nin nüfusunun 35 milyonu Suriye kökenli insanlardan oluşacak Çatalca escort bayan Bu çalışmaları yaparken yapılması gerekenler konusunda iktidarı uyarmaktan geri durmadık durmayacağız Türkiye’nin idaresini devralmaya hazır bir siyasi partinin sorumluluğu ile hareket ettik İktidar sorunu görmezden gelmeye zikzaklar çizmeye yalpalamaya devam Escort Esenler etti Ensar muhacir kavramları üzerinden mevzuyu bağlamından kopardı Bir yandan muhalefetin bu husustaki gündemini çalma anlayışına girerek beton ve briket üzerinden ürettiği kelamda tahlillerle günü kurtarmaya uğraş etti 2019 yılında ülkemizde 4 milyon sığınmacının varlığını tartışırken bugün 6 6 5 milyon sığınmacı ile karşılaştığımız kelam konusu Sığınmacı meselesini Erdoğan’ın sığ zihniyeti ile çözemeyiz GÜZEL Parti olarak bizim gayemiz sığınmacıların gayri insani bir formda ülkelerine sürülmesi değil dönüşlerinin kolaylaştırılmasıdır dedi
Akşener’in satırbaşları şöyle
Sayın Erdoğan’ın şahsen kaleme aldığı 20 yıllık büyük trajedinin artık yavaş yavaş sonuna geliyoruz 20 yıl evvel hak adalet ve hürriyet yoluna çıkıyoruz diye başa gelenler 20 yılın sonunda zulüm ve istibdat yoluna acente oldular 2002 yılının Kasımının serin bir pazar günü milletimizi Avrupa’ya götüreceğiz diye yola çıkanlar hatırlayın gündüz vakti atılan havai fişeklerini 20 yılın sonunda Avrupa’ya gidecekken sarfiyat ayak Orta Doğu’yu memleketimize getirdiler Topraklarımız bir göç koridoruna bir göçmen deposuna ve bir kaçak hendeğine dönüşmüş durumda
AK Parti’nin berbat göç siyasetinin ortaya çıkardığı ekonomik toplumsal insani ve güvenlik problemlerinin tahlili için YETERLİ Parti olarak 2019 yılı Haziran ayında Antalya’da GÜZEL Parti Genel Lideri olarak sayın Erdoğan’a seslenmiştim ‘Senin ergen bir hududun var lakin Türkiye yeterli bir yere hakikat gitmiyor Beni devlet ismine görevlendir yetkilendir Ben Suriye’ye gideyim Esad ve etrafıyla görüşeyim ve ülkemizde Suriye’den gelen göçmenleri ülkelerine gönderelim’ diye teklif ettim
Sonra 2019 yılı Aralık ayında o vakit İstanbul milletvekilimiz olan Ümit Özdağ’ın önerisi ile Güvenlik Politikalarımı Liderimiz sayın Aytun Çıray’ın başkanlığında Ankara’da bir çalıştay düzenledik göç konusunda O çalıştayın sonunda ortaya çıkan yol haritasını ben milletimizle paylaştım Milletimizin dikkatine sunduk ve o vakitten beri vatandaşlarımızdan gelen şikayetlere kulak vererek uygulayacağımız politikalarımızı ve tahlillerimizi dillendirmeye devam ettik
2019 Haziran’ında başlayan ve devam ettirdiğimiz bir göç çalışmasından bahsediyorum Emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim Mesela çok enteresan bir sonuç paylaşayım Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de kalması halinde 2053 yılında Türkiye’nin nüfusunun 35 milyonu Suriye kökenli insanlardan oluşacak Bu çalışmaları yaparken yapılması gerekenler konusunda iktidarı uyarmaktan geri durmadık durmayacağız Türkiye’nin idaresini devralmaya hazır bir siyasi partinin sorumluluğu ile hareket ettik İktidar sorunu görmezden gelmeye zikzaklar çizmeye yalpalamaya devam etti Ensar muhacir kavramları üzerinden mevzuyu bağlamından kopardı Bir yandan muhalefetin bu mevzudaki gündemini çalma anlayışına girerek beton ve briket üzerinden ürettiği kelamda tahlillerle günü kurtarmaya uğraş etti 2019 yılında ülkemizde 4 milyon sığınmacının varlığını tartışırken bugün 6 6 5 milyon sığınmacı ile karşılaştığımız kelam konusu Sığınmacı sıkıntısını Erdoğan’ın sığ zihniyeti ile çözemeyiz UYGUN Parti olarak bizim maksadımız sığınmacıların gayri insani bir formda ülkelerine sürülmesi değil dönüşlerinin kolaylaştırılmasıdır Türkiye’de kalışlarını caydıracak önlemleri almayı da bir gereklilik olarak görüyoruz Başta Avrupa Birliği olmak üzere sığınmacılara yönelik geliştirilen projelerin artık sığınmacılarının memleketlerine dönüşlerini kolaylaştırmaya yönelik olması gerektiğini düşünüyoruz
Sayın Erdoğan hiç değilse şu son bir yılda somut adımları atmak mecburiyetindedir Bütün bu uğraşlarımızın maksadı ülkemizin güvenliği ve iyiliğidir Sığınmacı ve denetimsiz güç konusunda da makul akılcı ve serinkanlı bir yaklaşımla hareket etmeye devam edeceğiz Bu problem bize nazaran de partiler üstü bir problemdir O nedenle diyoruz ki özel bir oturumla milletimizin gözleri önünde probleme bakışımızı ve tahlil tekliflerimizi her bir siyasi parti olarak ortaya koyalım
Erdoğan’ın muştusu
Bay Kriz inatla ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ diye ahkam kestikçe ‘Ben ekonomistim’ diye kürsü kürsü gezdikçe milletimizin içinde bulunduğu kriz ortamı maalesef daha da derinleşiyor Bugün gelinen nokta TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı bile yüzde 70 oldu Yani kıskandıran bir performansla enflasyonda Arjantin’i sollamış olduk Konut krizi ile karşı karşıya geldik Bu hafta müjde diye açıklanan fakat aslında vatandaşın konut alma ihtimalini daha da imkansız hale getiren konut kampanyası barınma krizini daha da derinleştirecek Gerçekten bay Kriz bu kelamım ona muştuyu verdikten sonra konut fiyatları bir gecede yüzde 10 arttı
Çakma müjdelerinizle milletimizi oyalamaya çalışmayı bırakın Derhal akılcı adımları atmaya başlayın İnsanlarımızı daha fazla mağdur etmeyin TOKİ’nin asıl faaliyet alanına yaşanabilir konutlar inşa etmeye odaklanmasını sağlayın İnşaat girdileri sabit olmadığı sürece kaynak artırımı kâfi olmaz
‘Terörist, nankör demişti artık de şükürsüzü ekledi’
Bay Kriz adeta kendi yapıtıyla gurur duyar üzere ülkemizi içine düşürdüğü vahim tabloyu izlemeye devam ediyor Elinde bir tek çıtlattığı çekirdeği eksik Bir mühlet sonra izlemekten sıkılıyor sıkıldıkça kürsüye çıkıyor bir ölçü esiyor Esiyor lakin yağmıyor Neymiş ‘bir şükürsüzlük bir karamsarlık almış başını gidiyor’muş Yani aslında milletimizin her şeyi varmış Terörist nankör demişti artık de şükürsüzü ekledi
KPSS’den 92 puan 88 puan almış gencecik evlatlarımızı mülakatta eleyip 58 puan 62 puan alanları tayin eden ayıların dayıların yanına git onlara şükretmeyi öğret O gençler konutlarında mutsuzluk acı içinde yaşarken bu ayılar dayılar vasıtasıyla ballı maaşlara gidip memuriyette de kalmayıp beş ay sonra müdür olmayı şef olmayı isteyen o şükürsüzlere şükretmeyi öğret 20 yılda kendini düşürdüğün acınası duruma bak sayın Erdoğan Elinden alınanlara şükredilmez sayın Erdoğan Merak etme az kaldı memleketin heba ettiğin kaynaklarını çaldığın hayatları biz geri vereceğiz Sen aslında milletimizin razı olmasını istiyorsun Kendine gel sayın Erdoğan Allah’ın kelamıyla siyaset yapılmaz Sen şükürden bahsediyorsun birinci cuma diyanet şükür fetvası veriyor Bir de utanmadan çıkmışsın milletimize aslında razı olun diyorsun Çok beklersin
‘Hani Ağustos’ta enflasyon düşüyordu?’
Yalnızca Bay Kriz değil Saraydaki şen azınlık da saçmalamaya devam ediyor Mesela Şaklabanlıktan sorumlu saray bakanı Abuk sabuk açıklamalarına anlamsız esprilerine motamot devam ediyor Hatırlayın bu arkadaş geçtiğimiz günlerde Borç içinde yüzen iflasın eşiğine gelen lakin tüm zorluklara karşın üretmeye çalışan sanayicilerimize kendince verdiği muştusu alkışlanmayınca Akşam uyuşukluğu Daha ne istiyorsunuz deyip gülmeye başlamıştı Son olarak da geçtiğimiz hafta Herhalde 84 milyondan toplanan vergileri Kur Muhafazalı Mevduat ismi altında zenginlerine aktardıkları yetmemiş olacak Enflasyon muhafazalı tahvil çıkartacağız diye müjde verdi Şu işe bakar mısınız Ben de artık doğal olarak sormak istiyorum Hani Ağustos ta enflasyon düşüyordu Ne oldu Madem enflasyon düşüyordu enflasyon muhafazalı tahvil nereden çıktı Bu açıklama enflasyonu hiçbir vakit düşürmeyeceklerinin itirafıdır Bu kadar kolay
Yusuf Hâs Hâcib Kutadgu Bilig de der ki Avam üç zümredir Bunlardan biri zenginlerdir Bunlardan sonra orta hâlliler gelir Bunlardan sonra yoksullar gelir Her şeyden evvel bunlar korunmalıdır Zenginlerin yükü orta hallilere yüklenmemelidir yoksa bu orta halliler bozulur ve tamamen sarsılır Yoksulu korursan o orta hâlli olur Orta hâlli biraz kendisini toplarsa varlıklı olur Yoksullar orta hâlli olursa orta halliler zenginleşir Orta halliler zenginleşirse memleket güçlü olur Memleket sisteme girer ve halk huzura kavuşur
Kadim devlet idaresi anlayışımız böyleyken Bay Kriz ve avanesi Enflasyon Muhafazalı Tahvil sayesinde hazineye borç veren üst gelir kümesine yani zenginlerine diyor ki Siz bize borç vermeye devam edin Merak etmeyin biz sizi enflasyona karşı koruruz enflasyona ezdirmeyiz Bir de üzerine ek faiz veririz
Yani Emekliyi esnafı memuru enflasyona ezdiririz Minimum ücretliyi EYT liyi mağdur etmeye devam ederiz Onlardan topladığımız vergileri de size veririz diyorlar Yani 128 milyar doları peşkeş çektik Hazineyi tükettik Rezervleri bitirdik Artık yurt içinde bile borç bulamıyoruz Siz kâfi ki hazineye borç verin biz milletin sırtına çökmeye devam edeceğiz Zira siz hazineye borç vermezseniz Biz saraylarda oturamayız yandaşlarımızı besleyemeyiz diyorlar İşte o nedenle biz de bu vahim tablo karşısında bıkmadan usanmadan soracağız
O sandık gelene kadar tekrar tekrar her yerde her fırsatta biz de soracağız Yandaşını zenginini koruduğun kadar neden milletimizi de enflasyondan korumuyorsun diye soracağız Kullandığı mazotta gübrede ilaçta Çiftçi kardeşlerimizi neden kurdan enflasyondan korumuyorsun diye soracağız Emeklinin memurun minimum ücretlinin maaşını neden besin enflasyonundan korumuyorsun diye soracağız Esnaf kardeşlerimizi fahiş elektrik faturalarının karşısında neden enflasyondan kurdan korumuyorsun diye soracağız
Soracağız ki Devletimizin prestijini yerle bir eden bu acizler utansın Soracağız ki Memleketimizi beş kuruşa muhtaç eden bu harami tertip utansın Soracağız ki Beceriksizliklerinin faturasını milletine kesmeye kalkan bu hadsizler utansın Biz sorunca utanmıyorlar mı O vakit seçim vakti geldiğinde milletimiz hesap soracak Ak Parti teşkilatları dükkanına geldiğinde esnafımız hesap soracak Milletvekili adayları kapısını çaldığında mesken bayanları hesap soracak Sokaklarda kahvelerde toplumsal medyada Emekçi memur emekli kardeşlerim hesap soracak EYT liler atanamayan öğretmenler hayatları çalınan gençlerimiz hesap soracak Kimsenin kuşkusu olmasın O sandık er ya da geç milletimizin önüne gelecek O gün geldiğinde de o hesap kesinlikle sorulacak o hesap kesinlikle görülecek Hiç merak etmeyin az kaldı
‘AK Parti iktidarının Türkiye’ye vereceği bir şey kalmadı’
Ak Parti iktidarının artık Türkiye ye vereceği bir şey kalmadı Kendilerini o makamlara getiren milletimize sırtlarını döndüler sesini duymuyorlar Memleketimizin dört bir yanında yaşanan ekonomik kriz maalesef her geçen gün daha da derinleşiyor Fakat iktidardakiler oralı bile değil Bayramdan evvelki hafta Antalya daydım İktidarın oyunları uydurduğu masallar söylediği palavralar kimsenin umurunda değil Her yerde tek bir husus var hayat pahalılığı Borç altında ezilen siftahsız dükkânları ziyaret ettim Kriz kaidelerinde ayakta durmaya çalışan esnaflarımızla dertleştim Mutsuz gençlerle Umutsuz annelerle Hayatta kalmaya çalışan emeklilerle konuştum Bir dokundum bin ah işittim
Mesela Antalya da otobüsümüzün önüne atlayan bir vatandaşımız ne dedi biliyor musunuz Allah ın ismini kullanarak ticaret yapan Allah ın ismini kullanarak siyaset yapan bu Ebu Cehil ordusundan bizi kurtarın dedi Ne kadar manidar değil mi Mesela Saat satan bir esnafımız saati gösterip dedi ki 12 58 oldu tek bir müşterim yok Bu dükkandan iki aile ekmek yiyor Şu an eldeki avuçtakiyle yönetim ediyoruz Ne kadar gidebilir bilmiyoruz
Mesela Muratpaşa da dönercide çalışan bir emeklimiz gözyaşları içinde dedi ki Emekliyim ben liderim Bak 8 tane ocağın karşısında çalışıyorum 61 yaşında adamım ben Yazık günah değil mi bana Bu kadar yıl çalıştım istirahat etmek hakkım değil mi Ancak 2 bin 524 lira emekli maaşıyla nasıl yapayım bunu Bunları bana sormuyor Bay Kriz Bunları sana soruyor 1500 lira mesken kirası veriyormuş Kalıyor bin lira Gel 1000 lirayla bir ay sen geçin de görelim bakalım Kepez deki bir dönerci kardeşim de öğrencilere üzülüyordu Dedi ki Müşteri aslında çok azaldı Fiyattan ötürü gramajları az tutmaya çalışıyoruz Tekrar de öğrenciler içecek alamıyor yalnızca döner alıyor Bu dükkânda evvelce 15 kişi çalışıyorduk Artık 5 bireye düştük
Bir dükkânda çalışan 2 çocuk annesi işçi bir kardeşim diyor ki Biz geçinemiyoruz Bir çocuğum öğretmenlik yapıyor Başkası hem okuyor hem de garsonluk yapıyor Mesken kiramız 1750 lira Akşama meskende bulgur pilavı pişirmeyi düşünüyorum Çiğköfte dükkanındaki bir kardeşim utanıyorum dedi Neden biliyor musunuz 90 liraya çiğköfte satıyorum Bu türlü bir fiyat olur mu ben müşteriye söylerken utanıyorum Fakat eti bulguru yeşilliği baharatı o denli zamlandı ki öbür dermanımız yok dedi Esnaf fiyat söylerken utanıyor ancak memleketi bu hale getirenlerde zerre utanma yok Yazıklar olsun
Gençlerin zahmetleri
İktidardakilerin tüm bu duyarsızlığı umursamazlığı pervasızlığı pek şuurlu Bilerek ve isteyerek yapıyorlar Neden biliyor musunuz Zira kolay Sizin sesinizi duymak istemiyorlar Zira duyarlarsa sıkıntılarınızı de anlamak zorundalar Sizin sıkıntılarınızı anlamak istemiyorlar Zira anladıkları vakit çözmek zorundalar Çözmek istemiyorlar Zira çözmek için kendi rahatlarını bozmak zorundalar Ve hepinizin bildiği üzere konfor meraklısı bu arkadaşlar Konu bahis kendi rahatları olduğu vakit Her şeyleri yaparlar Her şeyleri satarlar Her şeyden vazgeçerler Görünen o ki Artık rahatlarını bozmamak için milletten de memleketten de vazgeçmiş durumdalar Bilhassa de gençlerden vazgeçmiş durumdalar Ben de işte tam da bu nedenle gençlerimizle buluşuyorum Gençler İçin Gençlerle Beraber diyerek başlattığımız Bilakis mentorluk oturumlarının beşincisini bayramdan evvelki hafta gerçekleştirdik Bu sefer Ankara daki bir sanayi sitesinde çalışan gençlerimizle buluştuk Birçoğu aile bütçesine katkı sağlamak için emek veren alınteriyle ayakta kalmaya çalışan gençlerimizdi Tekrar onlar içini döktü ben dinledim Onlar anlattı ben öğrendim Onlar seslerini duyurmamı istedi Ben de o sesi başta saraydaki rahat düşkünleri olmak üzere bıkmadan usanmadan tüm Türkiye ye duyuracağım
Mesela 17 yaşındaki bir gencimize Seni ne keyifli eder diye sordum Ne dedi biliyor musunuz Bilmiyorum Hiç aklıma gelmedi hiç düşünmedim dedi 17 yaşında bir genç kendisini neyin memnun edeceğini düşünecek vakti da gücü de kendisinde bulamıyor Ne kadar acı değil mi Mesela 18 yaşındaki bir oğlumuz diyor ki Çocukluğumuz endüstride geçti Herkes parkta oynarken biz sanayideydik Memnunluk bile artık parayla olmuş şu vakitte Hem kendimizi hem de ailemizi düşünmek zorundayız
24 yaşındaki bir kızımız diyor ki Hayallerim hayal oldu Hayallerim vardı hepsi yıkıldı Daha toplumsal bir hayatım olsun isterdim Biz 5 kardeşiz Kardeşlerim de o denli yaşasın isterdim Mesela Arkadaşlarınızla dışarı çıkıp bir şeyler yapıyor musunuz diye sordum Ne dediler biliyor musunuz En büyük aktivitemiz parka çıkıp kola çekirdek Kafeye sinemaya gitmek hayal oldu Hayal kurmak hayal oldu hakikaten Bir ayakkabı 200 300 liradan başlıyor Bir kıyafet alsak bir ay geriye atıyor şu vakitte o derecedeyiz Bay Kriz in aromalı kahve eşliğinde dönemi alem tavsiye ettiği gençlerimizin gerçekteki durumu aslında bu Ak Partili dayısı olanlara İtalya da kahve tadımı endüstrideki gençlerimize parkta kola çekirdek
Mesela 20 yaşındaki bir gencimiz diyor ki Emeğimizin hakkını almıyoruz Ben 18 yaşında çalışırken 1 senede 10 15 bin lira para biriktirdim Artık imkânı yok Her gün bir evvelki günü aratıyor Aldığımızla karnımızı doyurursak şükür diyoruz 26 yaşındaki bir diğer oğlumuz da diyor ki Akşama kadar çalışıyoruz meskene gidiyoruz Sonra dışarı çıksak çıkamıyoruz ki Bir yere gidip otursak çalıştığımız para yetmiyor esasen Lakin işe gelip gitmeye yetiyor Karnımızı doyursak şükür İşte size Bay Kriz in şükürsüz ilan ettiği gencecik evlatlarımız Daha gencecik yaşlarında Karnımızı doyursak şükür demek zorunda kalan pırıl pırıl çocuklar Onlara bunu reva görenlere yazıklar olsun
Sevgili gençler Üzerinize çöken kara bulutları görüyoruz Memnunluk imkânınızın elinizden alındığını biliyoruz Yüzündeki yaşlanan ve ağırlaşan sözün sorumluluğu altında birinci evvel biz eziliyoruz Siz büyük şeyler istemiyorsunuz Mesela Haksızlık istemiyorsunuz Mesela Yolsuzluk istemiyorsunuz Mesela Buyurganlık istemiyorsunuz Siz yalnızca emeğinizin karşılığını almak istiyorsunuz Hiç merak etmeyin Biz buradayız
Hak ettiğiniz üzere bir Türkiye için Önünüze set olan değil size fırsatlar sunan bir Türkiye için Sizleri gülümseten hatta kahkahalar attıran bir Türkiye için Sizler için sizlerle beraberiz Birlikte çalışacağız Birlikte üreteceğiz Birlikte başaracağız Bu yolu daima birlikte yürüyeceğiz Yolda elbette zorluklarla pürüzlerle karşılaşacağız İşte o vakit da Ata mızın kelamlarını hatırlayacağız Umutsuz durumlar yoktur Umutsuz beşerler vardır Ben hiçbir vakit umudumu yitirmedim Bu yüzden biz de yol ne kadar çetin olursa olsun asla umutsuz olmayacağız Asla karamsar olmayacağız Asla vazgeçmeyeceğiz Ve hayalini kurduğumuz Varlıklı memnun ve özgür Türkiye yi birlikte inşa edeceğiz Hiç merak etmeyin Çok az kaldı
EYT’lilerin sıkıntıları
Biliyorsunuz EYT liler 23 yıldır haklarını arıyorlar Lakin her seferinde Haksızlığın âlâsıyla muhatap oluyorlar Her seçim vaktinde kelam alıyorlar Fakat her seferinde Gerisinde durulmayan kelamların hüsranına uğruyorlar İtilip kakılıyor yok sayılıyor mağduriyetleriyle bir başlarına bırakılıyorlar Torun sevecekleri yaşta hayatlarını sürdürebilmek için ağır kurallarda çalışıyorlar Yaş sebebiyle iş bulamıyorlar yaş sebebiyle emekli olamıyorlar Primlerini ödemelerine karşın sıhhat hizmetlerinden yararlanamıyorlar Emeklilik koşullarını doldurmalarına karşın yaşı beklemeye mahkûm ediliyorlar
İşte o nedenle bugün Milletin Kürsüsü nde uğradıkları büyük haksızlık karşısında azimle çaba eden EYTli kardeşlerimizi dinleyeceğiz Levent Atacan ortamızda Buyur Levent kardeşim Kelam de kürsü de senindir Kelam de kürsü de EYT lilerindir Teşekkür ediyorum
EYT sorunu esasen 2000 yılı öncesinde emek piyasasına girenlerin kazanılmış emeklilik haklarından yoksun kalması meselesidir Kazanılmış hak diyorum Zira iktidar ve ortakları şimdiye kadar bu sıkıntıyı güya EYT’liler bir ayrıcalık talep ediyormuş üzere sundular Zira EYT’liler gasp edilen haklarını istiyorlar İktidar ‘gençsin emekli olamazsın’ özel dal ‘yaşlısın çalışmazsın’ diyor
Biz YETERLİ Parti olarak EYT tahlil planını oluşturduk Milletimize iyi olsun
Yapmış olduğumuz tahliller ülkemizde yaklaşık 4 7 milyon insanımızın EYT’li olduğunu gösteriyor Bunun içinde yer alan 3 milyon insanımız ise bugün itibariyle hem prim günlerimi doldurmuş hem de yaş kriterini tamamlamış gözüküyor Birinci prensibimiz hakkaniyetin tesisi Bunun için 4 7 milyon insanımızın tamamını yararlandığı adil bir düzenleme öneriyoruz
Biz EYT sıkıntısını çözmeye bir toplumsal yardım olarak değil oluşan hak kaybının giderilmesi olarak bakıyoruz Dördüncü unsurumuz ise kolaylık ve anlaşılabilirlik
Geçiş Devri olarak tanımladığımız bu düzenlemeyi merkezi idare bütçesinden finanse edeceğiz