İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, “Biz, gidip Ankara’yı da teslim alacağız. Bu diğer düzelmez. İktidar değişmeden, bu işler düzelmez” diye konuştu.
İmamoğlu, İSKİ’nin, “Altyapı İnşaatı Temel Altma Töreni”ne katıldı. Burada yaptığı konuşmada, yürüttükleri çalışmalara ait açıklamalarda bulunan İmamoğlu, hükümetin muhalefete karşı halini eleştirdi.
Beylikdüzü Belediye Lideri olduğu devirde yaşadığı bir olayı paylaşan İmamoğlu, Gürpınar Stadı’nın Beylikdüzü Belediyesi bünyesinde de hizmet vermesine ait teşebbüslerinin engellendiğini aktardı.
“Dediler ki, ‘Burası Beylikdüzü ya da Büyükçekmece Belediyesi’nin değildir. Büyükşehir Belediyesi’nindir. Onun için giremezsiniz. Biz de bu kullanıcılara müsaade ediyoruz.’ Ne oldu. Biz de gittik 2019’da kazandık seçimi, Büyükşehir’in de sahibi olduk” diye konuşan İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Bu sefer de ne diyorlar biliyor musunuz? ‘Burası Ulusal Emlak’ındır. Burayı Büyükşehir’e de vermeyiz. Ne yapacağız biliyor musunuz? Biz, gidip Ankara’yı da teslim alacağız. Bu diğer düzelmez. İktidar değişmeden, bu işler düzelmez”
İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Gürpınar Stadı’nın yapılması, Beylikdüzü Belediyesi uhdesinde kalması ve orada sportif hizmetler yapılması noktasında bir gayret vermiştik. Stadın da bir kısım tesisleri Büyükçekmece hudutlarında kalıyordu. O vakit bizim, Büyükçekmece-Beylikdüzü Belediyesi ortasında yazışmalar yaparak, işi hukukuna ve kurallara uygun hale getirip yapmaya dönük hareketlerimiz, ataklarımız olmuştur. Günün sonunda o vakit siyasi iradeyi tahakkümü altına almış bir avuç insan, ‘Stadı vermeyiz de vermeyiz’ diye bir gayretin içine girdiler. Stadı kime vermiyorlar biliyor musunuz? Beylikdüzü Belediyesi’ne ya da Büyükçekmece Belediyesi’ne vermiyorlar. Çeşitli mazeretlerle, kurum ve kuruluşları da bu manada kullanıyorlar. Günün sonunda karar aldık: Biz oraya, hakkımız olan bir biçimde, yönteme ve kurala uygun bir biçimde zabıtamızla gideceğiz ve stadı devralıp, halkımızın hizmetine sunacağız. Zira bir tarafında bir avuç insan düğün, bayram yapıyor; bir tarafında da tarafında da başına nazaran stadı kullanan bir takım. Oraya zabıtamızla gittiğimizde, karşımızda kimi gördük biliyor musunuz? Yüzlerce Büyükşehir zabıtasını gördük. Niçin? ‘Giremezsiniz’ dediler bize. Birileri için Büyükşehir zabıtası oraya yığıldı. Bu bahsettiğim yaklaşık 5 yıl evvel. Bize derhal yazı yazdılar. Dediler ki, ‘Burası Beylikdüzü ya da Büyükçekmece Belediyesi’nin değildir. Büyükşehir Belediyesi’nindir. Onun için giremezsiniz. Biz de bu kullanıcılara müsaade ediyoruz.’ Ne oldu. Biz de gittik 2019’da kazandık seçimi, Büyükşehir’in de sahibi olduk.
‘Halkın huzurunda şikayet ediyorum’
Bu sefer de ne diyorlar biliyor musunuz? ‘Burası Ulusal Emlak’ındır. Burayı Büyükşehir’e de vermeyiz.’ Yazışıyoruz, ediyoruz. Yetmiyor, mahkemeyi kazanıyoruz. Ulusal Emlak Genel Müdürü’nü arıyorum. 2 sefer. Ben bu hususlara muhatap olmam. Lakin arıyorum. Gülmek ve onlara üzülerek bu hislerimi aktarmak için arıyorum. Hala yanıt verecekler. Teslim etmemek için, mahkeme kararını bile uygulayamıyorlar; uygulamıyorlar. Bu mevzuyu 2 hafta evvel Sayın Valimize de aktardım. ‘Bu husus size kadar gelsin istemezdim lakin İstanbul’un Ulusal Emlak Müdürü, burayı İBB’ye niçin teslim etmez, hangi akılla’ dedim. Ben de artık halkın huzurunda şikayet ediyorum. Gürpınar Stadı’nı, halkımıza toplumsal tesisler olarak hizmet etmesi için; yüzme havuzunda çocuklarımızın yaz spor okula gitmesi için, stadında bir avuç insanın ne çevirdiğini bilmediğimiz birtakım hareket ve iş faaliyetlerinde bulunmasın, orada spor okullarında spor faaliyetlerinde buluulnması için, hukukun ve kanunun, mahkemenin verdiği yetkiyle, burayı teslim almamıza hangi hisle pürüz oluyorsunuz? İstanbul Ulusal Emlak Müdürlüğü, Ulusal Emlak Genel Müdürlüğü… Kime şikayet ediyorum? İstanbul Vali’sine şikayet ediyorum. Şehircilik Bakanlığı’na şikayet ediyorum. Derhal bu yanlışı düzeltin.
Ne yapacağız biliyor musunuz? Biz, gidip Ankara’yı da teslim alacağız. Bu diğer düzelmez. İktidar değişmeden, bu işler düzelmez. Hasebiyle hizmetlerimize en güçlü formda devam edebilmemiz için, milletimizin huzur içerisinde, barış içerisinde, adil, eşit hizmet alabilmesi için, her yerde geçerli olan -ama Büyükçekmece’de fakat Beylikdüzü’nde fakat İstanbul’da lakin Ankara’da- o bir avuç insanın aklının yerine, milletin aklının hakim olması için gece gündüz çalışacağız. Büyükşehir’de çok başarılı olmam lazım ki, milletin iktidarı var olsun. Daima birlikte bu başarıyı elde etmek için de gece gündüz, 7/24 çalışmaya var gücümüzle devam edeceğiz.”