Prenses Diana‘nın dünya çapında ses getiren 1995 yılında BBC muhabiri Martin Bashir‘e verdiği röportajın yankıladı devam ediyor. O periyotta görece deneyimsiz sayılan ve Kraliyet ailesi üyelerinden biriyle görüşebilecek kontağı olmadığı bilinen BBC muhabiri Bashir, Prenses Diana’ya ulaşmak ve onunla röportaj yapabilmek için düzmece evrak düzenlemek ve palavra savları gündeme getirmekle suçlanıyordu.
İngiliz basının önde gelen gazetelerinden Daily Mail’in aktardığına nazaran, Prenses Diana’nın kardeşi Earl Spencer, BBC’nin şefini bundan 17 yıl evvel Bashir’in düzenlediği uydurma evraklar ve röportajı yapabilmek için kullandığı tartışmalı taktikler konusunda uyardığını fakat ciddiye alınmadığını söz etti.
Daily Mail’in haberinde, “Britanya’daki Bilgi Edinme Özgürlüğü kanunları kapsamında yayınlanan mektup, 2005 yılında – berbat şöhretli röportajdan on yıl sonra – Earl Spencer’ın BBC’yi Bashir’in aldatmacasını ayrıntılandıran bir evraka sahip olduğu konusunda uyardığını ortaya koyuyor” denildi. Haberde öte yandan, Spencer tarafından gönderilen ve görmezden gelindiği tabir edilen mektubun BBC yapımcısına hitaben yazıldığı bir kopyasının da kurumun o dönemki genel müdürü Mark Thompson‘a iletildiği tabir edildi.
‘Başka ne saklıyorlar?’
Nitekim Earl Spencer’ın mektubunu aldıktan yalnızca dört ay sonra BBC, Bashir’in haberiyle ilgili ‘televizyonun çarpıcı bir parçası” olarak övülen, kurumlarını tebrik eden bir belgesel yayınladı. Haberde öte yandan, “Mektubun geçen yıl Mayıs ayında skandalla ilgili çarpıcı bir rapor yayınlayan eski Yüksek Mahkeme Yargıcı Lord Dyson’a verilmediğini anlaşıldı” diye yazıldı.
Kurumdan bir kaynak, bağımsız soruşturmanın yürütüldüğü sırada bu evrakın bulunmadığını söyledi.
Bashir skandalının ortaya çıkarılmasına yardımcı olan araştırmacı sinema imalcisi Andy Webb, “Skandalın patlak vermesinden 15 yıl evvel BBC’nin, Earl Spencer’ın son derece tehlikeli deliller içeren bir evraka sahip olduğunun ve bunu paylaşmaya çok istekli olduğunun büsbütün farkında olduğunu öğrenmek şaşırtıcı” diye konuştu.
Haberde “asıl rahatsız edici olanın” Earl Spencer’dan gelen bu mektubun epey vakittir BBC evraklarında duruyor olması olduğu tabir edilirken şöyle bir çıkarım yapıldı: “Eğer bunu Lord Dyson’a açıklamadılarsa hala öteki ne saklıyor olabilirler?”
Daily Mail haberinde sözkonusu ifşaatın, “BBC’yi vuran en büyük skandallardan birindeki en son yaşanan harikulâde gelişme” olduğunu da yazdı.
Bashir ne yapmıştı?
Panorama programında Prenses Diana ile, o sırada BBC için görece deneyimsiz bir muhabir sayılan, kraliyetle özel ya da mesleksel bir ilişkisi olduğu bilinmeyen Martin Bashir’in konuşuyor olması şaşırtan bulunmuştu. Fakat programın içeriği o kadar büyük bir şok dalgasına sebep olmuştu ki o sırada, Bashir’in bunu nasıl başardığı üzerinde pek durulmamıştı.
Prenses Diana’nın kardeşi Spencer’in anlattığına nazaran, Bashir, kendisine, bir medya kümesinin, daha evvel kendisinin yanında çalışan birine ödeme yaptığına dair düzmece banka kayıtları göstermişti. Bu yolla itimadını kazanıp, kendisini Prenses Diana ile tanıştırmasını amaçlıyordu.
İtiraf etmişti
Martin Bashir de bu suçlamalar üzerine, BBC’de çalışan bir grafikere bu düzmece banka hesap ekstrelerini yaptırdığını itiraf etti. Spencer ayrıyeten Martin Bashir’in Prenses Diana’ya palavralar söylediğini, onun, Kraliyet ailesinin kendisine karşı çeşitli kumpaslar içinde olduğu inancını besleyecek bir dizi öykü uydurduğunu da söylüyordu.
Spencer’a nazaran Bashir bütün bunları Prenses Diana’yı mülakata razı edebilmek için yaptı.
Soruşturma başlatılmıştı
Martin Bashir’in Kont Spencer’e geçersiz banka hesap ekstreleri gösterdiğine ait haber 1996 yılında Mail on Sunday gazetesinde yayımlandıktan sonra, BBC bahisle ilgili bir iç soruşturma başlatmıştı. BBC’nin soruşturmasında Martin Bashir’in, Panorama programının ve BBC Haber Dairesi’nin yanlış bir şey yapmadığı sonucuna varılmıştı. O soruşturmayı yürüten haber müdürü Tony Hall (şu anda Lord Hall) daha sonra BBC Genel Müdürü oldu, 2019 yılında bu vazifeden ayrıldı.
Ayrıca, bu kadar değerli bir mülakatı kopartabilmiş olmanın zafer havası içinde ve bunun uygunsuz birtakım hareketler sonucu alınmış bir mülakat olduğunun ortaya çıkmasının yaratabileceği mahcubiyetten korkularak, hakikat dürüst bir soruşturma yapılıp yapılmadığı, gerçeklerin üzerinin örtülüp örtülmediği soruları da sorulmuştu.
BBC, soruşturma hakkında, süreç devam ederken kamuoyuna bir açıklamada bulunmayacağını bildirmişti. Lord Dyson başkanlığında yürütülen bağımsız soruşturmanın bulguları 14 Mayıs Cuma günü BBC’ye gönderildi ve rapor 20 Mayıs’ta kamuoyuna açıklandı.
BBC Genel Müdürü Tim Davie bütün bu eksiklik ve yanılgılardan ötürü 26 yıl sonra kurumun bugün “tam ve koşulsuz” bir biçimde özür dilediğini söyledi.
Diana’nın ‘Bu evlilikte üç kişiyiz’ dediği röportaj
1995 yılında yapılan Panorama mülakatı, daha evvel İngiltere Kraliyet Ailesi’nin önde gelen bir mensubunun hiçbir vakit özel hayatı hakkında bu türlü samimi itiraflarda bulunmaması nedeniyle büyük değer taşıyordu.
Prenses Diana mülakatta meşhur “Bu evlilikte üç kişiyiz” cümlesini söylemiş ve Eşi Prens Charles‘ın -şu an eşi olan Cornwall Düşesi- Camilla Parker-Bowles ile bağ sürdürmesinin kendisine olan inancını ve itimadını sarstığını, kendisinin de bir bağı olduğunu, Bulimia ve kendine ziyan verme üzere ruhsal problemler yaşadığını, Prens Charles’ın kral olması halinde bu misyonuna ahenk sağlayamayabileceğini, Prens Charles’ın yanında çalışanların kendisine karşı bir savaş yürüttüğünü anlatmıştı.
Bu röportajdan kısa müddet sonra Kraliçe İkinci Elizabeth, oğlu Prens Charles ile Prenses Diana’ya birer mektup yollayarak boşanmalarını istemişti.
halktv.com.tr // Dış Haberler
